Kocaeli Masaj Salonu-Masör Bayan Esra
Kocaeli Masaj Salonu-Masör Bayan Esra
Kocaeli Masaj Salonu-Masör Bayan Esra Hukuksal ve dinsel metinlerde bu tür birliktelikler, cennette büyük mükafat kazanmıştırracak ve hemen hemen tüm günahları silecek “mükemmel” ameller olarak övülüyordu. Eski bir kaynak şöyle demektedir: Kendi çocuğundan çocuk sahibi olan fert ne kutlu kişidir… Kendi kızından peydahladığı oğlanı sevinç, hoşluk ve zevk bulur; bu oğlan hem de aynı annenin erkek kardeşi olur ve bir erkek evlatla bir anneden doğmuş oğlan da aynı babanın adam kardeşi olur; bu ise çok daha büyük bir keyif, bir sevinç lütfudur… Bu aile daha kamildir; dert ve sıkıntı görmediği benzer biçimde, sevgiye gark olur.
Perslere bakılırsa ailedeki cinsel birliktelik öylesine yüceydi ki, ensest ilişki yaşayan çiftlerin salgıladığı sıvılar bile şifa gücüne sahipti. Zerdüştlüğün mukaddes metinlerinin bir derlemesi olan Vendidad’dan bir pasaj cenaze levazımatçılarına, yakın akraba evliliği yapmış çiftlerin karışık idrarıyla kendilerini temizlemelerini salık verir. Diğer taraftan, erkeğin kız kardeş yada anneyle evlenmeye yönelik isteksizliği, kendine layık görülen geline başka bir koca bulma zahmetine katlansa bile, “en büyük laneti” hak eden günah olarak görülür. Akrabalarıyla evlenmeyi reddeden hanımların başınaysa daha feci şeyler gelir. Bir Zerdüştlük metninde, cehennemi ziyaret eden bir kişi, ağzının içinde ve kenarında sürünen bir yılanın verdiği acıyı sonsuza dek çekmeye mahkum edilmiş bir hanıma rastlar.
Kocaeli Masaj Salonu-Masör Bayan Esra
Kocaeli Masaj Salonu-Masör Bayan Esra Ziyaretçiye şöyle söylenir: “Akraba evliliğine karşı çıkan günahkar kadının kötü ruhudur işte bu.” Mısırlılar şeklinde Persler de serveti elde tutmak için aile içi evliliklere başvuruyorlardı ama bu konum, -gerek antik gerekse çağdaş dünyada çok nadir görülen- böylesi birlikteliklerin niçin bu denli makbul bulunduğunu sadece kısmen açıklamaktadır. Meseleyi tam olarak anlamak için bu toplumların dinsel pratiklerini derinlemesine araştırmak gerekir ki, bu da elinizdeki kitabın boyunu aşmaktadır. Fakat buradaki önemli nokta, gerçekte “ebedi” yada “doğal” sex yasalarının olmayışıdır. Bir grup için doğaya ters olan şey, başka bir grup için lütuftur. Mısırlılar ve Persler, yakın aile grupları içinde üremekten başka seçenekleri olmayan göçebeler ya da mağara sakinleri değildiler.
Onlar insanlığın en payidar iki uygarlığını kurdular. Bu durumda Lévi-Strauss ensest yasağının bizzat kültür olduğunu söylerken yanılıyordu. Eşseks, oral sex ve Tanrı’nın rızasına muhalif ve doğaya aykırı diye kınanan başka bir sürü seks eylemi benzer biçimde aile içi seks de bir tercih meselesiydi. Âdet döneminde sekse ve enseste karşı tabular, nerede ise zıt yönlerde gelişti. Âdet dönemindeki kadınlarla cinsel temas kurmaya yönelik yasaklar bazı dinlerde varlığını sürdürürken, seküler hukuk tarafından umursanmadı. Talmud, bu tür eylemlere kırbaç cezasını öngörürken, aslabir çağdaş Batılı devlet mevzuya ilgi göstermemiştir.