Kocaeli Masaj Salonu-Ecem Hanım
Kocaeli Masaj Salonu-Ecem Hanım
Kocaeli Masaj Salonu-Ecem Hanım Asurlu evli bir hanımın ilişkiye girmek için evine davet etmiş olduğu adamı, hanımın kocası istediği gibi cezalandırabilirdi. Sevgili her zaman olmasa da çoğu zaman sıvışıp giderdi. Eğer adam ilişkiye girdiği kadının evli olduğunu biliyorsa, her ikisi de ölümle cezalandırılırdı. Mahkemeler için mesele, kimin neyi bildiği ve ne vakit bildiğiydi; özellikle de her insanın hikayesi akla yatkınsa. Sadakatsiz bir kadının yaşamını kurtarmak için babasının yapabileceği bir şey yoktu, ama minimumından kızının adaletten oranını alması uğruna müzakere edebilirdi.
Yunan tarihçi Heredot’a nazaran Mısır’da sadık bir kadın bulmak kolay değildi. Heredot, Nil’e saygısızlık ettiği için kör olmuş Pheros isminde bir kraldan söz eder. Pheros’un karanlığa mahkumiyeti on yıl devam eder ve daha sonra gelen bir bilici, Pheros’a sadık bir kadının idrarıyla gözlerini yıkarsa, yine görebileceğini söyler. Bunun üzerine Pheros önce kendi karısının yanına gider ama onun idrarı zinayla kirlenmiştir ve onu iyileştiremez. Sonrasında “çok sayıda” evli hanımın idrarını peşi sıra dener, ta ki sonunda sadık birine rastlayana dek; en nihayetinde bu sayede gözleri açılır. Kontrol etmiş olduğu zina meydana getiren bütün kadınları (muhtemelen kendi karısı da dahil) Kızıl Toprak diye bilinen bir şehirde toplar ve onları yakarak öldürür. önlem olsun diye şehri de yakıp yıkar ve sonrasında da idrarı sadakatin şifa dağıtan güçlerini kazandıran hanımla evlenir.
Kocaeli Masaj Salonu-Ecem Hanım
Heredot iyi bir öykü için çoğu vakit doğruluğu feda edebilir elbette ama isabetli bir tespitte bulunuyor: Eski Mısır kültürü, evlilik dışı cinsel ilişkilere giren hanımlara karşı son aşama hoşgörüsüzdü.
Kraldan gelen komut üzerine zina meydana getiren hanım diri diri yakılmış. Yakma ve parçalama yalnız acı verme değil, sonsuz hasara uğratma amacı da taşımaktadır; zira bir cesedin bedenini bozmadan muhafaza edilemiyor olmasının, ruhun bu dünyadan öte dünyaya huzur içinde geçme şansını ortadan kaldırdığına inanılırdı.
Mısır’da zina meydana getiren her hanım böylesine yırtıcı muamele görmezdi. Pheros ve Webaoner hikayelerindeki hokkabazlık bir tek en uç vakaları ortaya sermektedir. Mısırlı bir kadın “iş üstünde” yakalanmadığı -bu durumda öfkesine kapılıp karısını öldüren koca affedilirdi- sürece, büyük olasılıkla burnu delinerek yada kesilerek cezalandırılır, sevgilisine ise bin kırbaç vurulurdu. Hoş değil doğal fakat sihirli bir timsah tarafından nehrin dibine çekilmekten daha iyi olsa gerek.